Hata
  • COM_COMMUNITY_ZEND_PLUGIN_DISABLED
 Bu sayfayı yazdır

Sibel Tüzün: Normal hayatımda da makyaj yapmıyorum

Yazan  Salı, 10 Nisan 2012 08:43
Öğeyi Oyla
(0 oy)

sibel-tuzun-evren-dogru-1b
Survivor tüm heyecanıyla devam ederken ünlüler adası ilk kaybını verdi. Sibel Tüzün özel yaşamından Survivor ve ünlüler adasına, elenme nedenlerinden yarışma sonrası ilk gününe kadar yaşadıklarını tüm samimiyetiyle anlattı.




Öncelikle her zaman ki gibi Survivor’a katılma öykünüzle başlayalım?
Aslında ilginç bir öyküsü var. Biz bir iş toplantısındaydık. Ekibimizden bir arkadaşım, toplantının ortasında seni Acun Medya’dan aradılar Survivor’a katılmanı istiyorlar diye beni aradı. Bende bir anda hadi canım dedim.
 

Neden?
Doğrusu, benim böyle bir proje için Acun Medya’nın aklına gelebileceğimi hiç düşünmemiştim. Bunun şaşkınlığını yaşadım. O anda içinde olduğum toplantı gelen haberin etkisiyle bitmiş oldu. Daha sonra Acun’la buluşup konuştuk. Proje benim rüyalarıma girmeye başladı.


Sizi Survivor’da olmaya iten neden neydi?
Ben doğada olmayı çok seviyorum. Ayrıca bu yarışmaya katılmak isteyen binlerce insan olduğunu ve bunun insan hayatında karşısına yalnızca bir kere çıkabilecek bir şans olduğunu biliyorum. İnsanın kendisiyle olan rekabetinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Onu da yaşamak istedim.


Survivor için özel bir hazırlık yaptınız mı?
Ben fiziksel olarak ince bir kadınım ama kas kuvvetim yok denecek kadar az. Çocukluğumda çok korunarak büyütüldüğüm için fiziksel direncimde fazla değil. Bu nedenle Survivor öncesi kilo vermek için değil ama kuvvetlenmek için epeyce çalıştım.


Survivor’a katılmanızı istemeyenler oldu mu?
Annem hiç istemedi. Benim orada dayanamayacağımı düşündü. Kızım ilk başta ayrı kalacağımızı anlattığım için ağladı. Ancak onu, beni televizyonda görebileceğine ikna ettiğim için benden daha çok heyecanlandı. Hatta her gün Survivor hakkında yeni fikirlerle bana geliyordu. Arkadaşları arasında müthiş bir havası oldu tabii okulunda.


Peki Survivor’da ünlü olmak avantaj mı? Yoksa dezavantaj mı?
Benim için, başlangıçta dezavantaj değildi. Çünkü ben normal hayatımda makyaj yapmayan, çocuğumu parka götüren, Akbil’i olan metroya otobüse binen, , alışveriş yapmaya Eminönü’ne giden bir kadındım. İnsanlar burada bizi en bakımsız, pis hallerimizle gördü.


Bu durumdan rahatsız mısınız?
Bunların yaşanabileceğini biliyordum o bakımdan rahatsız değilim. Ama özgür olmak kızım için de benim için de çok önemli. Survivor sonrası bu özgürlüğümüzü kaybetmiş olabileceğimizi düşünüyorum. Sadece bu durumdan biraz mutsuzum.

sibel-tuzun-evren-dogru-2b
Normal hayatınızda Titiz misiniz?
Çok değilim. Survivor’da ellerimiz pis, üzerimizde fareler yürüyor ama onca zorlu koşula rağmen tencere pis kaldıysa onu yıkama ihtiyacı hissediyordum. Bu ilginç bir durumdu.


Bize ev hanımı Sibel Tüzün’ü anlatır mısınız birazda. Mesela güzel yemek yapar mı?
Yemek yapmayı çok seviyorum ve güzel yaptığımı söylüyorlar genelde. Çocuğumun odasını her zaman ben toplarım. Onun dışında mecbur kalırsam her şeyi yaparım ama işlerim nedeniyle ev hanımı tarafımı çok yaşayabildiğimi söyleyemem.


Artık yarışmayı konuşalım. Başlangıçta hedef neydi?
Bu deneyimin, günün sonunda bana ne kazandıracağını hiç bilmeden sadece yaşamak istedim.


Kaderci misiniz?
Aslında değilim. Tam tersine kontrolcüyüm ama orada asla kontrol edemeyeceğiniz bir ortam var.


Bu kadar çabuk elenmeyi bekliyor muydunuz? Üzüldünüz mü?
Eninde sonunda eleneceğimi biliyordum ama bu kadar çabuk beklemiyordum. Ada şartlarına alışmıştım. Özellikle kızların hayatlarını çok kolaylaştıracağımı biliyordum şimdi onlara çok yük binecek. Benim elendiğim açıklanınca kızlar o kadar ağladı ki bunları düşününce üzülüyorum.
 

Neden elediler sizi?
Alp’le konuştum. Bana, çok kırılacağımı düşündüğü için, beni kızıma kavuşturmak istediğini, bu nedenle yazdığını söyledi. Mustafa’da benzer şeyler söyledi. ama bence bu onlar için bir stratejiydi. Benim elenmeme riskimi ortadan kaldırmak için böyle davrandılar.


Samimi olduklarına hiç mi inanmıyorsunuz?
Kesinlikle hiç inanmıyorum.
Bunun bir kurgu olduğunu, Alp tarafından yaratıldığını düşünüyorum. Mustafa Topaloğlu’da zaten adada her dediği olsun istediği için benim elenmemi istedi.
sibel-tuzun-evren-dogru-3b 

Survivor’da şartların ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Yarışma biter, aranızdaki kırgınlıklar geçer mi?
Bana yapılanların ada şartlarıyla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Beni yarışmada böylesine satan insanlara, dışarıdaki hayatımda da güvene bileceğimi düşünmüyorum. Bu nedenle onları hayatımda tutmam mümkün değil.


Adada önce kim elenmeliydi sizce?
Bence Mustafa Topaloğlu elenmeliydi. Suya bile giremeyen birisinin Survivor olabileceğini düşünmüyorum.


Hayal kırıklıklarınızı anlatır mısınız biraz da?
Yarışmaya gitmeden önce yalnızca Alp ve Mustafa’yı tanıyordum. Onların bu kadar yanlış yönlendirmelerle benim elenmeme neden olmaları yarışmada yaşadığım tek hayal kırıklığıdır.


Peki strateji olduğunu düşündüğünüz eleniş öykünüzle ilgili, bende farklı yöntemler izleseydim tarzında keşkeleriniz yok mu hiç?
Ben öyle stratejiler yaratıp bunlara göre davranabilen birisi olmadım hiç. Bu nedenle keşkelerim yok. Sadece Ahtapot sahnesinde çok üzülmüştüm.


Yarışmanın favorilerini de konuşalım sizi bulmuşken. Sizce bir ünlü mü kazanacak? Gönüllü mü?
Genel olarak yarışmaları düşündüğümde gönüllüler Survivor onlar için inanılmaz bir çıkış fırsatı olduğu için daha cesur davranabilirlermiş gibi geliyor bana. Bu nedenle kazananın gönüllülerden olması benim için hiç sürpriz olmayacak.


Elendikten sonra ilk ne yaptınız? Mesela ne yediniz?
İlk olarak etli patlıcan yemeğinin özelliklede etlerinden yedim. Survivor’dan elenince büyük bir arsızlıkla çok yemek yemeyi hayal ediyor herkes ama öyle olmadı. Daha sonra yaklaşık 40 dakika duş aldım. Abartmıyorum 20 dakika dişlerimi fırçaladım hala da hiç temiz olduğumu düşünmüyorum. O gece sürekli adayı, özellikle de kızları düşünüp uyuyamadım.


3 hafta zorlu ada koşullarını yaşadınız. Kaç kilo verdiniz?
5 kilo civarında verdiğimi sanıyorum.


Kızınızı çok özlediğinizi biliyoruz. Bunun dışında En çok ne yapmayı özlediniz?
Orada hiç tanımadığınız insanlarla birliktesiniz. en çok ihtiyacınız olan şey bir dokunuş, şefkatli bir bakış. En çok, Birilerinin beni düşündüğünü, benim birilerine değer verdiğimi hissetmeyi özledim. [Röportaj: EVREN DOĞRU]