Hata
  • COM_COMMUNITY_ZEND_PLUGIN_DISABLED
 Bu sayfayı yazdır

Manken tayfası bile beni eleştirdi

Yazan  Salı, 27 Mart 2007 08:24
Öğeyi Oyla
(0 oy)

Sibel Tüzün, geçen yılki Eurovision maratonu sırasında aldığı ağır eleştirileri unutamıyor. Müziğin m'sinden anlamayan, bağırmayı şarkıcılık zanneden insanlar, hatta mankenler hakkımda saçmasapan şeyler söyledi.. Yunanistan'da albüm çıkarmaya hazırlanan Sibel Tüzün Kenan Doğulu'nun da şimdi kösteğe değil desteğe ihtiyacı var dedi..

Yunanistan’da Türkiye’den daha fazla ilgi görüyorum

Yunanistan’da albüm çıkarmaya hazırlanan Sibel Tüzün, geçen yılki Eurovision maratonu sırasında aldığı ağır eleştirileri unutamıyor. "Müziğin m’sinden anlamayan, bağırmayı şarkıcılık zanneden insanlar, hatta mankenler hakkımda saçmasapan şeyler söyledi" diye isyan eden Tüzün, "Kenan Doğulu’nun da şimdi kösteğe değil desteğe ihtiyacı var" diyor.

Yunanistan’da albüm çıkarıyormuşsunuz...

- Evet. Ben kendimi Yunanistan’da albüm çıkaran ilk Türk sanatçı sanıyordum, oysa yıllar önce Semiramis Pekkan yapmış bunu. Gerçi o, Türkiye’de yayınlanan bir plağının aynısını orada çıkarmış. Bu yönden bakarsanız ben yine de bir ilkim, çünkü benim albümüm Türkiye’de basılmayacak, sadece Yunanistan piyasasında yer alacak.

Adı ne olacak?

- "Süperstar"... Çünkü Yunanlılar beni onunla tanıdılar. Şarkıların hepsi benim. Sanırım 7 Yunanca, 2-3 İngilizce, 1 de Türkçe yeni parça olacak içinde. Nisan sonuna yetiştirmeye çalışıyoruz albümü.

Türklere mesafeli değiller mi?

- Türkiye’yi ve Türkleri çok seviyorlar. Kiminle konuştuysam bir şekilde Türkiye’yle bağlantısı var. Birinin dedesi Ayvalık’ta yaşamış, diğerinin babaannesi eski İstanbullu mesela... Konuşmalarında Türkçe kelimeler kullanıyorlar.

Dolayısıyla size karşı da çok sıcaklar, öyle mi?

- Bana karşı ayrı bir sempatileri var. Bazıları kızacak ama hakikaten Türkiye’de görmediğim sevgiyi ve ilgiyi orada görüyorum. Hayatımda sadece bir kez konuştuğum bir Yunan modacı, Eurovision öncesi bana şans dilemek için bir paket gönderdi, içinde defilesinde kullandığı aksesuvarlar vardı. Bu sefer gittiğimde de bir kadınla tanıştık, bana kızının düğün davetiyesini verdi.

İlgi açısından Türk halkı ile Yunan halkını kıyaslar gibisiniz...

- Türkiye’de beni besteci yönümden ötürü tebrik eden insan olmadı. Orada ise bir daha görüşmeyeceğim insanlar beni tebrik etti, motivasyonumu artırdı.

Eurovision döneminde sizin besteniz çok eleştiri almıştı. Sizce bu yıl Kenan Doğulu da aynı baskıyı yaşıyor mu?

- Bu askerlik gibi bir şey... Ben sıramı savdım, bu sene Kenan savacak.

Kısa dönem askerlik mi?

- Hayır, 6 ay... Bu insana nasıl uzun geliyor bilsen! Ara sıra Kenan’la ilgili haberleri okudukça uykularım kaçıyor. Üstelik bu sene iyi bir medya desteği var. TRT’nin de medyanın da aklı başına gelmiş görünüyor. Geçen yıl abuk sabuk insanlar benim hakkımda atıp tuttular. Bu eleştirilerden tabii ki yabancı ülkelerde de haberdar oldu ve bu beni çok olumsuz etkiledi.

Size haksızlık mı yapıldı?

- Parçamla ilgili müziği bilen, bilmeyen herkes konuştu. Mankenler bile konuştu ya! Ne zamandır müzik otoritesi bunlar? Sonuçta bu bir yarışma; bir görev veriliyor ve yapıyorsun. Daha önce TRT yarışma da yaptı ama kimse parça göndermedi. Herkes o kadar korkuyor ki kariyerine bir şey olacak diye! Pop müziğin şu hale gelmesinin sebebi, albümlerin satmaması, bütün sanatçıların kapıldığı "Herkes beni sevsin" sendromundan kaynaklanıyor. Kimse eleştirilecek bir şey yapmayı göze almadığı için hep aynı parçalar dönüp duruyor. Çok seslilik için çok renklilik ve eleştiriye açıklık şarttır. Bunu ben yaptım, bunu Sertab yaptı, Athena yaptı ve şu anda Kenan yapıyor. Biz burada desteklenmeyi hak ediyoruz. Şu anda köstek değil destek gerek Kenan’a. Sanatçıyı sevmiyorsan albümünü almazsın, ama "Bunu beğenmedik şekerim" gibi başlıklar çok çirkin.

Bu eleştiri durumu sadece müzikte değil sporda da yapılıyor sanırım.

- Evet, spor müsabakalarında da aynı şeyi yapıyoruz. Popstarlar ve life style yazarlar yüzünden oldu bu. Her şeyi bilen insanlar var artık hayatımızda.

Eleştirileri biraz dizginleyin diyorsunuz yani...

- Tabii ki... Şarkılar söyleyelim, bayrak sallayayım, hepimizin tüyleri diken diken olsun... Yok "Koreografi yanlış olmuş", yok "TRT gitti de neden onu seçti?" gibi eleştirilerden uzak duralım artık. "Shake It Up Şekerim" diye sallanın, budur olay.

Anne olmaktan çok mutluyum

Annelik nasıl gidiyor?

- Çok güzel... Kızım Aleya Amber yakında 2 yaşına girecek. Hastaneden eve döndükten 15 gün sonra "Eyvah! Annelik bu ise ben yandım" demiştim ama neyse ki sonra normale dönüyor her şey ve zorluk geçip keyif kalıyor. Poposunu kıvıra kıvıra yürüyen, çok şeker cüce bir arkadaşınız oluyor o... Anne olmaktan çok mutluyum.

Farkında mı ne iş yaptığınızın artık?

- Tabii... Hatta ilk fark etmesi de çok komikti. Ben mutfaktaydım, televizyonda benim klibim vardı ve "Aaa anne" diye koşturarak içeri geldi, beni aradı. Sonra beni görünce sevinç çığlıkları attı. Şimdi yuvaya başlattık, İngilizce şarkılar söylüyor. Artık biz işe giderken de ağlamıyor. [Dilek DALLIAĞ/HÜRRİYET]