Sibel Tüzün dağa çıkacak
Tarih: 17.01.2008
Konu: Basında çıkan haber


10 Ocak'ta ayında vizyona giren ‘Çılgın Dersane Kampta’ filminde ‘Öğretmen Yüksel’i canlandıran Sibel Tüzün serinin üçüncü filmi için de çalışmalara şimdiden başladı. Önceki yıl Eurovision Şarkı Yarışması’yla gündemden düşmeyen Sibel Tüzün, şu günlerde yine adından söz ettiriyor ama bu kez şarkıcı kimliğiyle değil, oyuncu olarak. Faruk Aksoy’un geçen yıl seyircinin büyük ilgi gösterdiği 'Çılgın Dersane' filminin devamı olarak çektiği ve 10 Ocak’ta vizyona giren 'Çılgın Dersane Kampta' isimli filmde 'Öğretmen Yüksel' rolünü canlandıran Tüzün, yeni filmin çekimleri için çalışmalara başladı bile...

Tüzün, şimdi de serinin üçüncü filmi 'Çılgın Dersane Dağda' filminde rol alacak. Bahar aylarında maxi single bir albüm çıkarmayı planlayan Tüzün, eğer beğendiği teklifler gelirse oyunculuğu devam ettirmek istiyor. Tüzün, hayattaki en büyük gücünü de, haklarında konuşurken gözlerinin içinin güldüğü eşi Engin Güven ve 2,5 yaşındaki kızı Elaya Amber’den aldığını söylüyor.

Rolü değerlendirirken nelerin üzerinde durdunuz?
İlk filmi izlememiştim ama video klibini görmüştüm. Aklımda çok enerjik ve eğlenceli bir konsept olduğu kalmıştı. Yönetmen Faruk Aksoy, senaryoyu yolladı. Okurken daha gülmeye başladım. Bana önerilen rol rehber öğretmen Zeyna Yüksel’di. Disiplinli ama enteresan bir şekilde duygusal tarafı da olan bir karakterdi Yüksel. Ayrıca Yüksel’in tutkulu bir dişi tarafı da vardı. Ondan sonra baktım ki, Yüksel’in senaryoda karşısında hep Mustafa, Mustafa diye okuduğum karakter de, Mustafa Topaloğlu çıktı.

O zaman ne düşündünüz?
Daha çok güldüm. Senaryo çok komikti. Mustafa Topaloğlu çok farklı çalışan bir beyne sahip. Öyle bir laf ediyor, öyle bir bakıyor ki, gülmekten yerlere düşüyorduk.

Filmdeki bir kaç cesur sahneniz basına yansıdı. Bunlar çok ön plana çıkarılır diye bir çekinceniz oldu mu? Yıllar önce de en seksi popçu seçildiğinizde rahatsız olmuştunuz.
Sürekli bir şeyin altını çizince insan rahatsız oluyor. Bir dönem gazeteleri açtığımda seksi popçu Sibel Tüzün yazardı hep. Sanki seksilik benim göbek adım gibiydi. O boyutu beni hep rahatsız etti. Yıllar geçtikçe sizdeki intiba değişiyor. Sadece görüntüden ibaret olmadığımı ses anlamında da, söz yazarı, besteci, prodüktör olarak da işime ne kadar önem verdiğimi artık herkes biliyor. Basında çıkan haberlerde artık kimse göbek adımı seksi popçu olarak kullanmıyor. O zaman ben de otomatikman rahatladım. Filmde de bu bir rol, onu tarif ederken tamam atletik şu, bu ama Yüksel, dişi. Aşık bir kadın ve filmde Mustafa Topaloğlu’na olan aşkı yüzünden büyük fedakarlıklar yapıyor. İkisinin de ortak noktası uzay. Aşkını elde etmek için Yüksel çok çaba gösteriyor. Dolayısıyla bu çabada seksapellik de var ve hedefi Mustafa...

Normal hayatta Topaloğlu gibi bir erkek sizin ilginizi çekmez herhalde...?
(Gülüyor) Hayır değil tabii ki... Ben de kadın olarak Mustafa’nın ilgisini çekmiyorum ama şaka bir yana filmde bayağı bir uğraşıyorum onun ilgisini elde edebilmek için. Mustafa tabii ki, çok farklı. Bir diyaloğu götürürken cümleyi nerden nereye bağladı, anlamakta zorlanıyorsunuz. Özellikle bu durum set arkasında bizi çok rahatlattı. Çok keyifli, çalışması çok kolay bir insan.

Çılgın Dersane Kampta’nın sizde bıraktığı en önemli etki ne oldu?
Filmin geneli eğlenceli ama bütün o eğlencenin, şamatanın, gırgırın ve şarkıların dışında arkadaş olmak da çok iyi bir şey bunu hissediyorsun. Geçen yaz çekimler bittikten sonra biz filmin genç oyuncuları Paşhan Yılmazel, Alp Kırşan, Okan Karacan ile sık sık görüştük. Çekimler bittikten sonra kimse ‘Haydi eyvallah’ demedi. Herkes birbiriyle görüşmeye devam etti. Senaryonun güçlü olması, ekibin çok iyi anlaşması Faruk Aksoy’u üçüncü filmi çekmeye ikna etmiş.

Yeni Çılgın Dersane 3 geliyor yani?
Biz daha film vizyona girmeden biliyorduk ki, şubat ayının sonunda dağa çıkıyoruz. Üçüncü filmin adı ''Çılgın Dersane Dağda'' olacak. Geçen film öncesi bir ay sıkı spor yapmıştım. Şimdi yine spora ağırlık vermeye başladım. Pilates de yapacağım bu kez. Çünkü yeni film dağda çekilecek ve sürekli kayak yapacağız. Bacak kaslarımın çok iyi olması gerek.

Bir proje teklifi geldiğinde ilk kiminle konuşuyorsunuz?
Eşim Engin Güven’le konuşuyorum. Ben okuduktan sonra ona soruyorum, sonra birlikte karar vermeye çalışıyoruz.

Fikir ayrılığına düştünüz oluyor mu? Bugüne kadar hiç olmadı. Genelde çok uyumluyuz. Engin benim için çok büyük şans. O kadar destek, o kadar yardımcı ki... Hayatı güzelleştiren, çok olumlu bakan, hayattan keyif alan bir adam. Öyle birisiyle aynı evde yaşadığınızda ister istemez o ruh hali size de geçiyor.
Elaya Amber 2,5 yaşına geldi. İkinci bir çocuk düşünüyor musunuz?
Kalkınma planımızda ikinci çocuk yok. Engin’in ilk eşinden 20 yaşında harika bir oğlu var. Onunla arkadaş gibiyiz. Dolayısıyla bir oğlum olmuş oldu, ben hazıra kondum. İkinci çocuğu hiç düşünmedik.

Kızınızın müziğe yeteneği var mı?
Var, ritmi, müzikal hafızası, kulağı çok güçlü. Hayattaki oyunlarından biri de beste yapmak. Onu hayranlıkla izliyorum.

İki yıl önce ülkemizi Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil ettiniz, bu yıl Mor ve Ötesi grubu aynı görevi üstlendi. Bu konu hakkında fikirleriniz neler?
''Bir kere seçilen kişi her kimse, bizim full kadro seçilen kişinin arkasında olmamız gerekiyor. Bizdeki eğilim tamamen farklı. Kim oraya seçilirse en bağrımıza basmaya çalıştığımız kişi bile olsa onun eksiklerini görmeye çalışıyoruz ve eleştiriyoruz. Bu durumu yaşamış bir müzisyen olarak Mor ve Ötesi’ni biz ne kadar rahatlatırsak ve onlar kendilerini ne kadar iyi hissederlerse performansları da o oranda artacaktır. O salonda Türkiye’yi temsil ediyor olmak benim unutamayacağım bir andı. Her ne kadar eleştirilse de, uluslararası bir yarışmada, daha doğrusu çok kapsamlı bir televizyon şovunda olmak çok keyifli. Mor ve Ötesi’ni çok destekliyorum. Çünkü çok güçlü sahne performansları var ve albümleri çok satan kaliteli bir grup. Yarışmada ayrıca şarkı dilinin İngilizce olmasını savunuyorum. Çünkü oraya gittiğiniz andan itibaren konuştuğunuz tek bir dil var ve o da Avrupa’nın ortak dili İngilizce. Sertab Erener’in de birinci olmasının bir nedeni de şarkısının İngilizce olmasıdır.'' [Birsen Altıntaş / Milliyet ]





Bu haberin geldigi yer: WWW.SIBELTUZUN.NET ~ Sibel Tüzünün ilk Fan Klüp sitesi...
http://www.sibeltuzun.net

Bu haber icin adres:
http://www.sibeltuzun.net/modules.php?name=News&file=article&sid=252