Albüm için neden bu kadar beklediniz?

- Aslında bu süre içinde üç single çıkardım. Eurovision’a katıldım. İki müzikalde yer aldım. Sahne şovu yaptım. Kısaca performansa vakit ayırdım.
 

Çıkış şarkınız ‘Erkekleri Tanıyın’. Bu kadar aradan sonra neden bir cover seçtiniz?
- İçimiz hala fıkır fıkırken yazın son esintisini kaçırmak istemedik. Zamanlaması çok doğruydu bence.

Şarkıda bahsedildiği gibi erkekleri tanıyor musunuz?

- Tanıyorum tabii. Aslında hepimiz tanıyoruz. Vardır çapkınlıkları, yamanlıkları... Aslında şarkı kadın-erkek ilişkilerinin eğlenceli tarafını gösteriyor. Erkekleri yermektense daha sevimli hale getiriyor.

Albüme ismini veren ‘Saten’in sözleri sizin. “Saten yataklarda seviştik” diyorsunuz...

- Aşkı tarif ederken sözlerimde benzetmeler kullanmayı, bunların insanlara hayal kurdurmasını ve hissettirmesini seviyorum. Işıltılı, yumuşak, sakin ve özenli. Saten gibi...

Bir diğer şarkıda “Ağlatırım, aldatırım” diyorsunuz. Hiç ağlatıp aldattığınız oldu mu?

- Birini aldatabilirim hissine kapılmadım. Ama her zaman açık sözlü oldum. Özgür ruh sanırım hepimizde var.

Opera okudunuz ama popla çıkış yaptınız. Ardından rock, caz geldi. Nedir bu kadar değişimin sebebi?

- Gördüğünüz buzdağının üstündeki kimliğim. Yedi yaşında şarkı söylemeye başladım, 16 yaşından beri hayatımda çoksesli müzik var. Bir caz albümü çıkarmayı da düşünüyorum. Kısaca müzisyenim ve bütün bu tarzları bilen bir kadınım.
 

“Rock söylerken saçlarını kazıdı, olmadı sonra caza geçti” eleştirileri yapıldı...

- Yaptığım işlerin yüzeysel algılarla değerlendirilmesi hoşuma gitmiyor. Ben müzik yapıyorum. Saçımın kazınması, uzaması yüzeysel yorumlar. Lütfen beni bunlarla eleştireceğinize şarkılarımı dinleyin!

BENİM KİM OLDUĞUMU ANLAYAMAYIP ÇALIŞTIĞIM MEKANA SOKMADILAR

Size yıllardır en çok ‘seksi şarkıcı’ sıfatı yakıştırılıyor.

- Göbek adım gibi. Sanki annemler koymuş (Gülüyor). 1995’de bir gazete ‘en seksi kadını’ seçiyordu. Candan Erçetin, Ayşegül Aldinç ve ben ilk üçe kaldık. Sonra bu halk oylamasına dönüştü, gündem oluştu. Sonuçlar açıklandığında Türkiye’de değildim. Çok takip ettiğim bir şey de değildi. Paris’te salaş eşofmanlarımla dolaşırken, en seksi seçildiğimin haberini aldım. Aynadaki halime gülmeye başladım. Hala da gülüyorum.

“Takip ettiğim bir şey değildi” dediniz. İnsan en seksi üç kadın arasına kalıp merak etmez mi?

- Varolma sebebim bu değil. Sen de en seksi erkekler arasına kalsaydın bunu çok önemsemezdin. Hayatımızda farklı şeyler var.

Siz kendinizi seksi bulur musunuz?

- Fizik yönünden avantajım var. Çalıştığım fotoğrafçılar bakışlarımı beğeniyor mesela. Ben kendimi sempatik görüyorum. Seksi kadın içimdeki kadınlardan sadece biri.

Peki o klip ve fotoğraflardaki seksi görüntü hiç mi özel hayatta olmuyor?

- O sahnedeki kadın. Örneğin özel hayatımda topuklu üzerinde yürüyemem bile. Sahnede o ayakkabılarla saatlerce nasıl ayakta kalıyorum, sonradan hayret ediyorum.

Sizi sahnede seksi olarak görüp sonra özelinizde karşılaşınca insanların tepkisi nasıl oluyor?

- Çalıştığım mekana alınmadığım bile oldu (Gülüyor). Provaya gittiğimde içeriye giremezsiniz, dediler. Kapıda resimlerim vardı. O kadın benim dedim!

Erkekler bu halinizle karşılaşınca şok yaşadı mı?

- Belki ama genelde nazikler. Bana bir şey söylemediler. Tabii bu normal hayatımda bir avantaj. İstanbul’da rahat geziyorum. Her yerde dolaşabiliyorum.

DÖVMELERİMİ ŞOV İÇİN KAPATTIM

Dövmeleriniz kaç yıldır vücudunuzda?

- 13 yıldır. Ve hala konuşuluyor. Çok acayip. İki kolumda ve bir tane ayağımda, bir de küçük nazar boncuğu var.

Geçtiğimiz sezon Okan Bayülgen’in programına çıkarken bu dövmeleri kapatmışsınız. Neden?

- Nahide’de resimli bir pop tarihi programı yapıyordum. Her dönemin ünlü popçularının kılığına giriyordum. Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses oluyordum. Bu isimlerin dövmesi yok. Bu yüzden sahne şovu için kapatıyordum. Okan’ın programına da o şov için katılmıştım.
 

Bu tip projelerin içinde yer aldığınızda dövmeleriniz hiç pişmanlık yarattı mı?

- Hayır. Onlar benim aksesuvarlarım. Hatta yeni bir dövme bile düşünüyorum.

MEYDAN OKUYORUM

Hayal Bistro’da ‘Let Me Entertain You’ şovunun İngilizce versiyonuna 16 Ekim’de başlayacağım. Aslında sahnede bir zaman tüneli yaşıyoruz. Şov 50’lilerle başlıyor, adım adım günümüze geliniyor. Yuvarlak gözlüklerle sahnedeyken 10 dakika sonra taytımla apayrı bir şarkı söylüyorum. Çok hızlı tempolu ve eğlenceli bir şov. Benim için bir meydan okuma. [Hürriyet - Hakan Gence]